KRİPTO VARLIKLAR İLE ÖDEME YASAĞI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ MERKEZ BANKASI KRİPTO PARA İLE ÖDEME YAPILMASINI YASAKLAYAN DÜZENLEMEYİ BUGÜN YAYINLADI:

KRİPTO PARALAR İLE ÖDEME YAPILMASINI YASAKLAYAN YÖNETMELİK, 30 NİSAN’DAN İTİBAREN YÜRÜRLÜĞE GİRİYOR.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından getirilen “Ödemelerde Kripto Paraların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik” (“Yönetmelik”) bugün (16 Nisan 2021) Resmi Gazete’de yayınlandı. Toplamda altı maddeden oluşan yönetmelik esas olarak (i) ödemelerde kripto paraların kullanılmasını ve (ii) ödeme hizmetlerinin sunulmasında ve elektronik para ihracında kripto varlıkların kullanılmasını yasaklamaktadır. Dikkat çeken başka bir husus ise, hukuki olarak ilk kez “kripto varlık” tanımının bu Yönetmelik ile getirilmiş olmasıdır.

Söz konusu Yönetmelik, Türkiye’de fintech sektörünün ilerlemesini ve fintech temelli iş modellerinin gelişmesini de engelleyebilecek nitelikte olduğundan önemli bir düzenleme niteliğindedir. Bu kapsamda Yönetmelik ile getirilen düzenlemelere bakılacak olursa;

Kripto Varlık Tanımı

Yönetmeliğin “ödemelerde kripto varlıkların kullanılmaması” başlığını taşıyan 3. Maddesi’ne göre kripto varlık şu şekilde;

Bu Yönetmeliğin uygulanmasında kripto varlık, dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak sanal olarak oluşturulup dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan, ancak itibari para, kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlıkları ifade eder.

Tanıma göre, ilk bakışta dağıtık defter teknolojisi (distributed ledger technology) veya benzer bir teknoloji kullanılarak ifadesi göze çarpmaktadır. “Benzer bir teknoloji” ifadesi ucu açık bir içerik yaratmakta ve maalesef muğlak kalmaktadır. Dağıtık defter teknolojisi ise kısaca blockchain başta olmak üzere, hashgraph gibi dağıtık veri tabanlarının altında yatan teknoloji olarak tanımlanabilir. Buna ek olarak kripto varlıklar, “negatif tanım” yolu ile kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlıklar şeklinde belirtilmiştir.

Bu tanım ışığında, elektronik para veya sermaye piyasası aracı olarak kabul edilen kripto varlıkların bu tanım kapsamına dahil olmadığı düşünülebilir. Buna göre MB tarafından getirilen düzenleme her ne kadar mutlak bir yasak olarak görülmese de Türkiye’de fintech sektörünün ilerlemesine darbe vurabilecek niteliktedir.

Kripto Varlıklar Ödemelerde Doğrudan veya Dolaylı Olarak Kullanılamayacak ve Buna Yönelik Hizmet Sunulamayacaktır

Yönetmelik 3. maddenin devamında, kripto varlıkların ödemelerde kullanılamayacağını ve yine doğrudan veya dolaylı olarak ödemelerde kullanılmasına yönelik hizmet sunulamayacağını belirtmektedir.

Kripto varlıklar henüz genel ödeme aracı olarak kabul görmüş olmasa da, hızla dijitalleşen dünyada, giderek kabul görmektedir. İlerleyen zamanlarda daha da yaygınlaşması beklenen kripto varlıklara getirilen yasağı, bu kapsamda yeniden düşünmek isabetli olabilecektir.

Kripto Varlıklar Ödeme Hizmetlerinin Sunulmasında ve Elektronik Para İhracında Kullanılamayacaktır
Yönetmeliğin 4. Maddesi’ne göre;

-Ödeme hizmeti sağlayıcıları, ödeme hizmetlerinin sunulmasında ve elektronik para ihracında kripto varlıkların doğrudan veya dolaylı olarak kullanılacağı bir şekilde iş modelleri geliştiremez, bu tür iş modellerine ilişkin herhangi bir hizmet sunamaz.
-Ödeme ve elektronik para kuruluşları, kripto varlıklara ilişkin alım satım, saklama, transfer veya ihraç hizmeti sunan platformlara veya bu platformlardan yapılacak fon aktarımlarına aracılık edemez.

Ödeme hizmeti sağlayan aracı kuruluşlar, ödeme hizmetleri sunulmasında ve elektronik para ihracında kripto varlıkları doğrudan veya dolaylı olarak kullanamayacak ve buna dair iş modelleri geliştiremeyecektir. Ayrıca ödeme ve elektronik para kuruluşları, kripto varlıkların alım satımına, saklanmasına, transfer veya ihraç edilmesine de aracılık edemeyecektir.

Tüm bunlar ışığında, kripto varlıklar ile sadece ödeme yapılması yasaklandığı görülmektedir. Ödeme kavramının hukuki olarak ne ihtiva ettiği ayrıca Türk Borçlar Kanunu kapsamında detaylı bir değerlendirme yapmayı gerektirse de, sanırız ki kripto varlıklar ile takas yapılabilmesi hala mümkün olmaktadır. Yatırım amaçlı olarak kripto varlık bulundurmanın da yasak kapsamında olmadığı açıktır. Ama elbette kripto varlıkların hangi koşullar altında ödeme anlamına gelmeden, sadece yatırım amaçlı olarak transfer edildiği veya satın alındığı hususu ayrıca netleştirilmelidir.

Konu hakkında daha detaylı için; hande.aksu@ege-law.com ya da info@ege-law.com ile irtibata geçebilirsiniz.

PAYA DAYALI KİTLE FONLAMA TEBLİĞİ

3 Ekim 2019 tarih ve 30907 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Paya Dayalı Kitle Fonlama Tebliği III-35/A.1” (“Tebliğ”) uyarınca girişim şirketleri ve girişimcilerin kitle fonlama yolu ile yatırımcılardan fon toplaması artık ülkemizde de mümkün kılınmıştır. Kitle fonlama için gerekli usul ve esaslar Sermaye Piyasası Kurulu (“SPK”) tarafından bahsi geçen tebliğ ile düzenleme altına alınmıştır.

İşbu yazı Tebliğ’in neler içerdiğine ve kitle fonlama sürecinin nasıl yürüdüğüne ilişkin bilgi sağlamayı amaçlamaktadır.

Paya Dayalı Kitle Fonlaması Nedir?

Kitle fonlama (Crowdfunding) esasen halktan yatırım yolu ile fon toplanması işlemini ifade eder. Nitekim 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’na göre de bir projenin veya girişim şirketinin ihtiyaç duyduğu fonu sağlamak amacıyla SPK tarafından belirlenen esaslar dâhilinde kitle fonlama platformları aracılığıyla halktan para toplanmasını ifade eder. Paya dayalı kitle fonlama metodu sayesinde ise yatırım yapan kişiler, sağladıkları fon karşılığı girişim şirketinde hisse sahibi olabileceklerdir.

Kitle Fonlama İşlemi Ülkemizde Nasıl Çalışmaktadır?

Paya dayalı kitle fonlama konusu tamamen SPK tarafından belirlenmiş usul ve esaslar çerçevesinde, kurallar dahilinde yürütülmektedir. Buna göre, bu faaliyet özel olarak bu amaç için kurulmuş ve SPK’nın iznine tabi Kitle Fonlama Platformları üzerinden gerçekleşebilecektir. Bu platformlar haricinde herhangi bir yol veya aracı üzerinden gerçekleşen paya dayalı fon toplama işlemi geçersiz olacak ve para cezası uygulanacaktır.

Sermaye Piyasası Kanunu’nun 35/A maddesi uyarınca kitle fonlama platformları için gerekli koşulları belirtmiş olup Tebliğ bu şartları daha ayrıntılı şekilde sıralamıştır. Girişim şirketleri yatırımcılardan para toplama yoluyla fon tedarik etmek isterse bunu ancak SPK tarafından izin verilmiş olan bir kitle fonlama platformu üzerinden gerçekleştirebilecektir. Online olarak hizmet verecek olan platformlar üzerinden yürüyecek olan fon toplama işleminin (kampanyanın) tamamının halkın bilgisine açık ve şeffaf bir süreç olarak sürdürülmesi esastır.

Kitle fonlama platformları ancak SPK’dan gerekli izni aldıktan; diğer bir deyişle listeye alındıktan sonra faaliyete başlayabilirler.

Kitle Fonlama Platformları için Öngörülen Şartlar Nelerdir?

Tebliğ’e göre kitle fonlama platformu olarak faaliyet gösterebilmenin belli şartları vardır. Tebliğ’in 5. Maddesine göre, platformlar için aranan şartların bazıları şöyledir:

– Anonim şirket olarak kurulmuş olmalıdır; ödenmiş sermayesi en az 1.000.000 Türk Lirası olmalıdır; ticari unvanında “Kitle Fonlama Platformu” ibaresine mutlaka yer verilmesi gerekmektedir; esas sözleşmesinde sadece kitle fonlama faaliyetinde bulunacağını taahhüt etmelidir ve yönetim kurulu en az üç kişiden oluşmalıdır. Bunlara ek olarak platform şirketinin kurucularının ve yönetim kurulu üyelerinin müflis olmaması, konkordato ilan etmemiş olması; irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık; ihaleye fesat karıştırma gibi suçlardan mahkum olmaması da gerekmektedir.

Sayılan koşullardan birinin eksilmesi veya kaybedilmesi halinde söz konusu eksikliğin ortaya çıkmasından itibaren en geç iki gün içinde SPK’nın bilgilendirilmesi gerekmektedir. Eksikliğin giderilmemesi halinde ise ilgili platform SPK tarafından listeden çıkarılacaktır.

Kitle Fonlama Faaliyeti Nasıl Yürür?

Fona ihtiyacı olan ve Tebliğ kapsamında fon toplamak isteyen girişimci şirket hali hazırda bu işlemler öncesinde kuruluşunu tamamlamış bir şirket olmalıdır. Fon arayan girişim şirketi, kitle fonlama işlemi için aracı vazifesi gören platform üzerinden yatırımcı ile buluşmakta ve bu sayede ihtiyacı olan fon, yatırım yolu ile toplanmaktadır. Fon toplama kampanya süreci, bir girişim şirketi veya girişimci tarafından herhangi bir kitle fonlama platformuna fon toplama talebiyle başvurulduğu anda başlar. Mevcut kampanya süreci tamamlanmadan aynı girişim şirketi veya girişimci tarafından başka bir kampanya süreci de başlatılamaz. Kampanya süresi, kitle fonlama platform yatırım komitesi tarafından onaylanmış bilgi formunun kampanya sayfasında yayımlandığı tarihte başlar ve bu süre azami altmış gün olarak belirlenebilir. Yatırımcılar tarafından kampanya süresi boyunca ilgili girişim şirketi veya projeye yönelik fon sağlama talepleri platforma iletilecektir.

Paya dayalı kitle fonlaması faaliyeti kapsamında ve nitelikli yatırımcı olmayan her bir gerçek kişi yatırımcının gerçekleştirebileceği azami yatırım tutarı bir senede 20.000 Türk Lirasından fazla olamayacaktır. Nitelikli yatırımcının kimler olabileceğinin içerik ve esasları ise SPK tarafından belirlenir.

Fonlama işlemi ancak sermaye artırımı yolu ile gerçekleşebilir ve toplanan fonlar girişim şirketine, sermaye artırımı sonucunda çıkarılacak hisse senedi olarak aktarılır. Şirketin mevcut hisselerinin satışı yolu ile fon toplanması mümkün değildir. Ayrıca sermaye artışı yolu ile ihraç edilen hisse senetleri oy hakkını haiz değildir. Pay karşılığı toplanan fonlar için yapılan ödemenin tamamı nakit olarak yapılmalıdır.

Girişim şirketleri veya girişimciler bir yılda en fazla iki kere fon toplama faaliyetinde bulunabilirler. Fon ihtiyacının 1.000.000 Türk Lirasını geçmesi halinde ise bu tutarın en az %10’u nitelikli yatırımcılar tarafından karşılanmalıdır.

Platformlar, yatırımcılar tarafından kendisine iletilen fon sağlama taleplerini kampanya süresi boyunca her gün sonunda MKK’ya iletir. Toplanan fonların, emanet yetkilisi nezdinde girişim şirketi veya girişimci adına açılan hesaplarda bloke edilerek girişim şirketine aktarılması ise yine emanet yetkilisi tarafından yapılacaktır.

Kampanya süresi boyunca hedeflenen fon tutarının üzerinde fon toplanması halinde, bilgi formunda belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yatırımcılar arasında eşitsizliğe sebep olmayacak şekilde hedeflenen fon tutarını aşan kısmın yatırımcılara aktarımı yapılır.

Paya Dayalı Kitle Fonlama Uygulamasının Enerji Sektöründe Uygulanabilirliği

Getirilen tebliğ ile belirli bir proje veya girişim şirketi için ihtiyaç duyulan fonun kitlesel yatırım yolu ile toplanması esasen alternatif bir finansman modeli olarak karşımıza çıkmaktadır. Tebliğ uyarınca girişim şirketlerinin teknoloji ve/veya üretim faaliyeti ile uğraşması şart koşulduğundan, başta temiz enerji yatırımlarına yönelik ihtiyaç duyulan finansmandan enerji sektöründe fon ihtiyacı duyan başka projeler için alternatif bir yatırım sağlamanın yolu da açılmış olmaktadır.

Yukarıda verilen bilgiler genel nitelikte bilgilendirici amaçlı olup daha ayrıntılı bilgi için lütfen hande.aksu@ege-law.com veya info@ege-law.com

1 MAYIS’TAN İTİBAREN, BANKALARIN DİJİTAL ORTAMDA MÜŞTERİ KABUL EDEBİLMELERİ VE ELEKTRONİK ORTAMDA MÜŞTERİ İLE SÖZLEŞME YAPABİLMELERİ MÜMKÜN OLACAK

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından 1 Nisan 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Bankalarca Kullanılacak Uzaktan Kimlik Tespiti Yöntemlerine ve Elektronik Ortamda Sözleşme İlişkisinin Kurulmasına İlişkin Yönetmelik (“Yönetmelik”) uyarınca, bankalar artık dijital ortamda müşteri kabul edebilecek ve elektronik ortamda müşteri ile sözleşme yapabilecektir.

1 Mayıs 2021 tarihinde yürürlüğe girecek olan Yönetmelik bankalara, uzaktan kimlik tespiti yöntemi sayesinde müşterilerin kimliğini tespit etme ve görüntülü görüşme süreci ardından müşteriler ile elektronik ortamda sözleşme kurulması imkanı tanımaktadır. Uzaktan kimlik tespiti, müşteri temsilcisi ile müşterinin, fiziksel olarak aynı ortamda bulunmasına gerek olmadan, çevrimiçi olarak görüntülü görüşmesi ve birbiriyle iletişim kurması olarak tanımlanmıştır.

Kimlik tespiti amacıyla gerçekleştirilecek çevrimiçi görüşme ancak bu konuda eğitim almış müşteri temsilcileri tarafından gerçekleştirilebilecektir. Uzaktan kimlik tespiti işlemi, kritik bir işlem olarak değerlendirilmekte ve kimlik tespit ve doğrulama sürecinin sağlıklı tamamlanabilmesi için, işlemin bilgi teknolojileri veya müşteri temsilcisi tarafından tek başına başlatılması, onaylanması ve tamamlanmasına imkân vermeyecek şekilde tasarlanması ve işletilmesi gerekliliği belirtmektedir. Buna göre sürecin müşteri tarafından başlatılacak, bilgi teknolojileri tarafından uygulanan kontroller ile devam ettirilecek ve müşteri temsilcisi tarafından yapılacak onaylama ve ek kontroller ile tamamlanacaktır. Müşteri temsilcisi tarafından yapılan kontrollerde işlemin riskli bulunması halinde ikinci bir müşteri temsilcisinin onayına gönderilecek veya sonlandırılacaktır.

Uzaktan kimlik tespiti için kullanılan çözümlerin kişiyi yanlış tespit riskini en aza indirecek şekilde kullanılmasını sağlamak bankanın sorumluluğundadır. Banka uzaktan kimlik tespiti ile kimlik tespiti yaptığı kişileri farklı bir risk profilinde izleyecektir. Müşteriler tarafından yapılan işlemin türüne ve tutarına göre gerekirse ilave güvenlik ve kontrol yöntemleri de uygulanacaktır. Kişilere ya da üçüncü bir tarafa yükümlülük doğuran işlemlerde ihtilaf doğması halinde ispat yükümlülüğü bankaya yüklenmiştir.

Kimlik tespit ve onay aşamasını geçen müşteri ile dijital ortamda, yazılı şeklin yerine geçebilen bir sözleşme kurulabilmesi için Yönetmelikte yer alan şartların yerine getirilmesi gerekir. Buna göre;
– Söz konusu sözleşmenin bütün şartlarının, müşterinin okuyabileceği şekilde internet bankacılığı ya da mobil bankacılık dağıtım kanalları üzerinden müşteriye iletilmesi,
– müşteriye iletilen sözleşme ve bu sözleşme ile birlikte müşterinin sözleşmeyi kuran irade beyanının, Bankaların Bilgi Sistemleri ve Elektronik Bankacılık Hizmetleri Hakkında Yönetmeliği’nde belirtilen şekilde müşteriye özgü şifreleme gizli anahtarı ile imzalanarak bankaya iletilmesi, ve
– iletilen sözleşmede müşteriye sözleşme içeriği olarak hangi bilgiler gösterilmiş ise müşteri tarafından yalnızca o bilgilerin imzalanmasının sağlanması şarttır.

Konu hakkında daha detaylı için; hande.aksu@ege-law.com ya da info@ege-law.com ile irtibata geçebilirsiniz.