Enerji Verimliliği IV

Enerji verimliliği ve enerji performans sözleşmelerini konu aldığımız yazı serimizde;
– 2007 yılında yürürlüğe giren 5627 Sayılı Enerji Verimliliği Kanunu ve sair mevzuat incelemiş,
– 2017-2023 yılları arasında uygulanması planlanan “Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı”nda
yer alan öngörülerin, Avrupa Parlamentosu tarafından kabul edilen 2021/27/AB Direktifi’ne uygunluğu değerlendirilmiştik.

Geçen süreçte özellikle pandeminin toplumsal tüketimi öngörülenin üstünde arttırması ve yenilenebilir enerjiye dönüş hamlelerinin ivme kazanmasıyla enerji verimliliği alanında da türlü gelişmeler yaşanmış, küresel çapta konulan hedefler Türkiye’de de benimsenmeye başlamıştır. Enerji verimliliği serimizin güncel gelişmeleri içeren devam yazısını aşağıdan inceleyebilir, serimizin önceki bölümlerine https://www.ege-law.com/yayinlarimiz/#top linkinden ulaşabilirsiniz.

1. GİRİŞ

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Enerji Verimliliği ve Çevre Dairesi Başkanlığı tarafından Temmuz 2023’te yayımlanan Enerji Verimliliği Eğitim Kitabı’nda yer verildiği üzere: “İklim değişikliğine yol açan temel unsurlardan birisi sera etkisi yaratan gazlardır ve bu gazların %60’ı enerji üretim süreçlerinde atmosfere salınmaktadır. Bu nedenle iklim değişikliği ile mücadele kapsamında temiz enerji büyük önem taşımaktadır. Temel insani ihtiyaçların kesintisiz karşılanabilmesi ve adaletli kalkınma için de erişilebilir ve güvenilir enerjiye ihtiyaç duyulmaktadır.”

Sosyal ve ekonomik kalkınmanın en önemli girdilerinden birisi olan enerjiye olan ihtiyaç ve sürekli artan talep karşısında enerji üretiminin çoğunluğunu oluşturan kaynaklarının sınırlı olması da ülkelerin enerji politikalarını gözden geçirmelerine ve enerji verimliliği uygulamalarına ağırlık vermelerine neden olmuştur. Bu doğrultuda asıl amacı üretim veya hizmet faaliyetinin doğurduğu birim enerjiyi azaltmak olan enerji verimliliği konseptini kurmak adına hem Avrupa Birliği’nde (“AB”) hem de Türkiye de çok çeşitli adımlar atılmış ve bu konu temel bir politika parametresi haline gelmiştir.

2. AB’NİN ENERJİ VERİMLİLİĞİ DÜZENLEMELERİ

Avrupa Birliği’nin enerji tüketimi, küresel enerji tüketiminin %11’ine eşittir ve Avrupa Ekonomik Bölgesi (“EEA”), bu tüketiminin neredeyse yarısını ithal etmektedir (1) . Avrupa Birliği Konseyi’nin, serimizin önceki yazısında aktardığımız 2012/27/EU numaralı Enerji Verimliliği Direktifi (Energy Efficiency Directive) (“Direktif”), geçen sürede iki kez güncellenmiş ve son versiyonu Eylül 2023’te Avrupa Birliği Resmî Gazetesi’nde yayımlanmıştır. Direktif’in güncellenmesi gereğini doğuran en büyük etmen ise AB’nin ulaşmaya son derece kararlı şekilde gayret ettiği “Fit for 55” hedefidir. Son değişiklik ise Ukrayna-Rusya krizi neticesinde Rusya’dan ithal edilen enerji miktarını azaltmak yönündeki hedeflerin somutlaştırılması amacıyla yapılmıştır.

Direktif, 2030 yılına kadar 2020 referans yılına göre nihai enerji tüketiminde %11,7'lik bir azaltım hedefi belirlerken, enerji verimliliği uygulamalarını hızlandırmaya yardımcı olacak bir dizi önlem getirmiştir. En önemli değişiklik, “enerji verimliliği öncelikli” (Energy efficiency first) ilkesine hukuki bir dayanak verilmiş olmasıdır. AB ülkeleri “enerji verimliliğini” politika yapma, planlama ve önemli yatırımlarda öncelikli olarak ele almakla yasal olarak yükümlüdür. (2)

 

3. TÜRKİYE’NİN ENERJİ VERİMLİLİĞİNİ SAĞLAMAK ADINA GEÇMİŞTE YÜRÜTTÜĞÜ POLİTİKALAR VE 2053 HEDEFİ

Serimizin ilk bölümünde yer verdiğimiz 2007 yılında kabul edilen Enerji Verimliliği Kanunu’nun ardından önce enerji kaynaklarının verimli kullanılmasını, ardından binalarda ve ulaşımda enerji verimliliğini temin etmeyi hedefleyen çeşitli yönetmelikler yürürlüğe girmiş, 2012 ila 2023 yılları arasını konu alan ilk Enerji Verimliliği Strateji Belgesi yayımlanmıştır.

6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun (“Kanun”) 20. Maddesi uyarınca her beş yılda bir yenilenmek üzere hazırlanan 20148 tarihli ilk eylem planının ardından, ikinci Türkiye Ulusal Eylem Planı (“Eylem Planı”) 2023 yılında yayımlanmış ve Türkiye’nin 2053 yılında ulaşmayı planladığı Net Sıfır Emisyon öngörüleri ekseninde şekillendirilmiştir. İşbu Eylem Planı esasında 2012 ila 2023 arası öngörüleri içeren Enerji Verimliliği Strateji Belgesi’yle kapsam olarak eşleşse de geçen sürede yapılan gözlemler ve istatistiksel sonuçlar da analiz edilmiş, hedefler güncellenmiştir. Bununla birlikte 2024-2030 arasını konu alan yeni bir Strateji Belgesi’nin de bu yıl sona ermeden yayımlanması beklenmektedir.

Söz konusu Eylem Planı’nda Türkiye’nin enerji yoğunluğunun 2000-2020 yılları arasında %25 oranında azaldığı, bunun Avrupa verilerine nazaran 3 ila 10 puan altında kaldığı tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra 2035 yılına dek yenilenebilir enerji kaynaklı tüketimlerin %23,7’ye ulaşacağı, katı yakıtların ise 6 puan gerileyerek %21,4 civarına düşeceği öngörülüştür. Nihai enerji tüketimi içerisinde elektriğin payının 2035 yılında neredeyse %25’e ulaşması beklenmektedir. 2020 yılında 95,9GW olarak ölçülen kurulu elektrik gücünün de 2035 yılında 189,7GW’a yükseleceği belirtilmektedir.

Eylem Planı’nda yukarıda öngörülen hedeflere ulaşılabilmesindeki en büyük etmenin, sistemler arası esnekliğin sağlanması olduğu da belirtilmiştir. Bilindiği üzere Türkiye gelişmeye çok açık bir yenilenebilir enerji potansiyeline sahiptir. Hal böyle olmakla birlikte, yenilenebilir kaynaklardan kesintisiz şekilde üretim yapılması mümkün değildir. Dolayısıyla yenilenebilir kaynaklardan elde edilen üretimin enerji tüketimindeki payının artması ancak sistemler arası esneklik kurulması ile mümkün olacaktır. Bu doğrultuda batarya depolama sistemlerinin yaygınlaşması, ülkeler arası enterkonneksiyon kapasitesinin artırılması ve elektrikli araçlar gibi kullanımı gittikçe artan yenilenebilir enerji kaynaklı yeni teknolojilerin de sisteme dahil edilmesi gereklilikleri açık olarak ifade edilmiştir.

4. SONUÇ

Enerji verimliliğini sağlamanın hem Avrupa Birliği hem de Türkiye için kritik bir öneme sahip olduğu yadsınamaz bir gerçektir. İklim değişikliği, enerji güvenliği ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda enerji verimliliği politikaları da kabul edilmeye başlanmıştır. AB, yakın zamanda güncellediği Enerji Verimliliği Direktifi aracılığıyla enerji tüketimini azaltmaya ve enerji verimliliğini artırmaya odaklanmışken, Türkiye’de uluslararası düzlemde beyan ettiği hedeflere ulaşmak adına çeşitli düzenlemeler yapmaya ve ulusal stratejiler geliştirmeye devam etmektedir. Gelecekte, yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji depolama sistemlerine odaklanma gereklilik sürekli olarak vurgulanmaya devam etmekte ve 2053 hedefini mümkün kılmak adına önlemler alınmaya ve bu amacı güden yatırımlar teşvik edilmeye devam edilmektedir.

 

1 Deloitte, Energy efficiency in Europe Report (https://www2.deloitte.com/tr/en/pages/energy-and-
resources/articles/energy-efficiency-in-europe.html)
2 https://ab.gov.tr/enerji2_53569.html#:~:text=Yeniden%20d%C3%BCzenlenen%20Direktife%20g%C3%B6re%2
C%20AB,sekt%C3%B6rlerde%20enerji%20tasarrufunu%20art%C4%B1rmay%C4%B1%20

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir